Giriş yap
En son konular
En iyi yollayıcılar
SÖKELİ_REİS (57) | ||||
SANCAK (55) | ||||
TURANCI_DELİTAY (29) | ||||
Osmanlı Tokadı (24) | ||||
KIZIL ELMA (21) | ||||
gonuladami (16) | ||||
Ozan Yetkin (14) | ||||
HEPARİZMİR (12) | ||||
ÜLKÜSERAP02 (12) | ||||
ahmetozseven (5) |
Kimler hatta?
Toplam 2 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 2 Misafir Yok
Sitede bugüne kadar en çok 60 kişi Salı Ağus. 01, 2017 6:03 pm tarihinde online oldu.
Istatistikler
Toplam 46 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: AsyaSultan OsmanliTim
Kullanıcılarımız toplam 265 mesaj attılar bunda 107 konu
Bir Ozanın Sevdası
1 sayfadaki 1 sayfası
Bir Ozanın Sevdası
Bir ozanın sevdası
Sevgili Bacılarım Yiğit Gardaşlarım....
"Bir ozan düşününüz ki, binlercenin sevdasını bir mızrap 3 tele sığdırmış anlatabilmiş ama o bnlerce yürek o ozanın küçücük sevdasını anlatamamış"
Bu cümleyi daha evvelki yazımdada kullanmıştım bilerek.. Belki merak etmişsinizdir diye o sevdamı bu yazıda anlatmak istiyorum sizlere..Sizlerde gerekli yerlere anlatırsınız.. Evreni, doğayı ve beraberinde hayvanları, çiçekleri, ağaçları kısaca herşeyi kusursuzca yaradan Yüce Rabbimiz in bunları yaratmaya ihtiyacı varmıydı.. Bana göre elbette yoktu.. Zira O hiçbirşeye ihtiyacı yoktur.. Bu güzellikleri yaratmasaydı O nu kim tanıyacaktı .. Kimse tanıyamazdı.. Burada kastım O nun varlığını tartışmak değil elbette.. O nun varlığını görmek ve anlayabilmek düşünen bir akıl için çok basittir.. Zira maddenin temelini araştırmak ve genin özelliğini öğrenmek bu kusursuz düzen için kafi gelecektir...
Yıllardır medyada bir yanlışlık vardır.. Yorumcu ile gerçek sanatçıları yani üreticileri karıştırırlar.. O eseri yapanın adı sadece eser icra edilirken TRT kanallarında anons edilir..Harici herkes okuyana bakar.. Bu çok büyük bir gaftır ve yanlışılktır.. O eserin okuma hakkını alan sanatçı ondan hiç bahsetmez bile.. İşin bencillik kısmıdır bu.. Oysa eseri üreten mutlakaki ya kendi yaşadıklarından ya da sevdiklerinin hayatından esinlenmiştir o eseri yaparken.. Ama bu durum maalesef alakaya bile alınmamaktadır ülkemizde..
Gelelim ozanın sevdasına... Bir ozan ilhamını çevresinden alır Yaradanın izni ile.. Halkından töresinden alır.. Bu özellik ona Yaradıcı tarafından verilmiştir.. Lakin ozanın ruhsal beslenmesi yine bu eserleri paylaşması ile mümkündür..Bugün ülkemizde yapılan büyük bir yanlış vardır.. Muhalefet yapanada, taş atanada ozan diyorlar.. Bu kesinlikle yanlıştır.. Her ne kadar ozan, kendi eserlerini çalıp söyleyen kişiye densede, ozanın taşıması gerekn en büyük özelliği hassas ve duygulu olmasıdır.. O hassasiyeti ve duygu yükünü taşıyan bir kişi asla muhalafet yapmaz, aksine daha yapıcı ve barışcıl çözümsel davranır.. Ama görüyorumki, amaçları gündemde olabilmek adına, daha çok kazanayım felsefesine parallel olarak kültürden, töreden uzak kelimelerle yapılan eserler gündemde olmaktadir.. Örnek vermeme gerek yok, sizler biliyorsunuz.. Hayvan isimleri kullanılarak, meyve sebze isimleri sahteleştirilerek ve dahası batıl inanç ve haram kılınmasına karşılık muska büyü gibi isimlerin kullanılmasının amacı ne olabilir sizce.. Bunlar sanat değil kardeşlerim.. Bunların derdi Karacaoğlan olabilmek değildir..Bunların derdi günlük olayları işlemek.. Oysa sanat geniş çağlara hitap etmesi ilkesine dayanır.. Sezonluk yada mevsim salatası değil...
Bizim amacımız gerçek ozanlar olarak; halkdan aldığımız esinle onların acılarını özlemlerini sevgilerini işlediğimiz türkülerin tekrar milletimiza sunulmasıdır.. Bunun sunulmasıda ülkemizde illaki siyasi bir platforma dayandırılması cehaletin yüzkarasıdır.. Bu sözüm her kesim için geçerlidir.. Sanatın siyaset olmaz ve kültüründe siyaseti olmaz... Kültür bir yaşam biçimin temel unsurlarıdır.. Kültüründe yansımasıdır sanat her koluyla....
İllaki her sanatçının bir siyasi görüşü olacaktır.. Ya o sanatçı ürettiklerini siyasi temelle üretmiyorsa o zaman siyasi sanatmı yapıyor olacaktır.. Bence her sanatçının ürettiklerini dinlemek gerekir diye düşünüyorum.. Ve üretilene saygı duymak gerekir diye belirtiyorum üstüne basa basa.. Bizlerde sizlerin aracılığı ile ulaşacağız geniş kitlelere, duyuracağız eserlerimizi ne anlatmak istediğimizi.. Önemli olan eserin içeriğidir, mesajıdır...
Son söz olarak, bu siteyi kuran ve emeği gecen bütün kardeşlerimi çok seviyorum.. onların birer sanatçı olduğunu ve dahası sanata değer verdiklerini görüyorum.. Allahım bahtlarını açık eylesin... Amin...
Halk Ozanı Yetkin Karakaya
Sevgili Bacılarım Yiğit Gardaşlarım....
"Bir ozan düşününüz ki, binlercenin sevdasını bir mızrap 3 tele sığdırmış anlatabilmiş ama o bnlerce yürek o ozanın küçücük sevdasını anlatamamış"
Bu cümleyi daha evvelki yazımdada kullanmıştım bilerek.. Belki merak etmişsinizdir diye o sevdamı bu yazıda anlatmak istiyorum sizlere..Sizlerde gerekli yerlere anlatırsınız.. Evreni, doğayı ve beraberinde hayvanları, çiçekleri, ağaçları kısaca herşeyi kusursuzca yaradan Yüce Rabbimiz in bunları yaratmaya ihtiyacı varmıydı.. Bana göre elbette yoktu.. Zira O hiçbirşeye ihtiyacı yoktur.. Bu güzellikleri yaratmasaydı O nu kim tanıyacaktı .. Kimse tanıyamazdı.. Burada kastım O nun varlığını tartışmak değil elbette.. O nun varlığını görmek ve anlayabilmek düşünen bir akıl için çok basittir.. Zira maddenin temelini araştırmak ve genin özelliğini öğrenmek bu kusursuz düzen için kafi gelecektir...
Yıllardır medyada bir yanlışlık vardır.. Yorumcu ile gerçek sanatçıları yani üreticileri karıştırırlar.. O eseri yapanın adı sadece eser icra edilirken TRT kanallarında anons edilir..Harici herkes okuyana bakar.. Bu çok büyük bir gaftır ve yanlışılktır.. O eserin okuma hakkını alan sanatçı ondan hiç bahsetmez bile.. İşin bencillik kısmıdır bu.. Oysa eseri üreten mutlakaki ya kendi yaşadıklarından ya da sevdiklerinin hayatından esinlenmiştir o eseri yaparken.. Ama bu durum maalesef alakaya bile alınmamaktadır ülkemizde..
Gelelim ozanın sevdasına... Bir ozan ilhamını çevresinden alır Yaradanın izni ile.. Halkından töresinden alır.. Bu özellik ona Yaradıcı tarafından verilmiştir.. Lakin ozanın ruhsal beslenmesi yine bu eserleri paylaşması ile mümkündür..Bugün ülkemizde yapılan büyük bir yanlış vardır.. Muhalefet yapanada, taş atanada ozan diyorlar.. Bu kesinlikle yanlıştır.. Her ne kadar ozan, kendi eserlerini çalıp söyleyen kişiye densede, ozanın taşıması gerekn en büyük özelliği hassas ve duygulu olmasıdır.. O hassasiyeti ve duygu yükünü taşıyan bir kişi asla muhalafet yapmaz, aksine daha yapıcı ve barışcıl çözümsel davranır.. Ama görüyorumki, amaçları gündemde olabilmek adına, daha çok kazanayım felsefesine parallel olarak kültürden, töreden uzak kelimelerle yapılan eserler gündemde olmaktadir.. Örnek vermeme gerek yok, sizler biliyorsunuz.. Hayvan isimleri kullanılarak, meyve sebze isimleri sahteleştirilerek ve dahası batıl inanç ve haram kılınmasına karşılık muska büyü gibi isimlerin kullanılmasının amacı ne olabilir sizce.. Bunlar sanat değil kardeşlerim.. Bunların derdi Karacaoğlan olabilmek değildir..Bunların derdi günlük olayları işlemek.. Oysa sanat geniş çağlara hitap etmesi ilkesine dayanır.. Sezonluk yada mevsim salatası değil...
Bizim amacımız gerçek ozanlar olarak; halkdan aldığımız esinle onların acılarını özlemlerini sevgilerini işlediğimiz türkülerin tekrar milletimiza sunulmasıdır.. Bunun sunulmasıda ülkemizde illaki siyasi bir platforma dayandırılması cehaletin yüzkarasıdır.. Bu sözüm her kesim için geçerlidir.. Sanatın siyaset olmaz ve kültüründe siyaseti olmaz... Kültür bir yaşam biçimin temel unsurlarıdır.. Kültüründe yansımasıdır sanat her koluyla....
İllaki her sanatçının bir siyasi görüşü olacaktır.. Ya o sanatçı ürettiklerini siyasi temelle üretmiyorsa o zaman siyasi sanatmı yapıyor olacaktır.. Bence her sanatçının ürettiklerini dinlemek gerekir diye düşünüyorum.. Ve üretilene saygı duymak gerekir diye belirtiyorum üstüne basa basa.. Bizlerde sizlerin aracılığı ile ulaşacağız geniş kitlelere, duyuracağız eserlerimizi ne anlatmak istediğimizi.. Önemli olan eserin içeriğidir, mesajıdır...
Son söz olarak, bu siteyi kuran ve emeği gecen bütün kardeşlerimi çok seviyorum.. onların birer sanatçı olduğunu ve dahası sanata değer verdiklerini görüyorum.. Allahım bahtlarını açık eylesin... Amin...
Halk Ozanı Yetkin Karakaya
Ozan Yetkin- YÖNETİCİ
-
Mesaj Sayısı : 14
Yaş : 60
Nerden : Söke / Aydın
Kayıt tarihi : 30/05/09
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ptsi Kas. 29, 2010 8:39 pm tarafından AVSARBEYi
» ESENLİKLER
C.tesi Kas. 20, 2010 3:31 pm tarafından SANCAK
» Selamun Aleyküm
Cuma Tem. 02, 2010 7:22 pm tarafından Suskun_Efe
» Selamun Aleyküm
Paz Ara. 13, 2009 4:14 pm tarafından Yunus cemre
» Sevgili Kardeşlerim..
Cuma Ara. 11, 2009 11:14 pm tarafından Yunus cemre
» Ey Gidi Vatanım.
Cuma Ara. 11, 2009 9:05 pm tarafından Yunus cemre
» SelamunAleykum
Cuma Ara. 11, 2009 8:46 pm tarafından Yunus cemre
» SelamunAleykum
Cuma Ara. 11, 2009 5:33 pm tarafından ÜLKÜSERAP02
» Esenlikler
C.tesi Ara. 05, 2009 8:50 am tarafından SANCAK
» Selam
Cuma Tem. 03, 2009 3:13 pm tarafından KIZIL ELMA